07 Kasım 2020 Okyanus Akıntıları
Okyanus suları çeşitli nedenlerden ötürü sürekli olarak hareket halindedir. Rüzgar ve suyun yoğunluk farkı başta gelen nedenler arasındadır. Rüzgar yüzey akıntılarının oluşmasındaki birincil etkenken, suyun yoğunluk farkı derin okyanus akıntılarının birincil etkenleri arasındadır. Okyanus suları bilinenin aksine sadece yatay doğrultuda değil, dikey doğrultuda da hareket halindedir. Bu hareketleri iki ana başlıkta inceleyebiliriz.
Yüzey Akıntıları
Bu akıntının ana nedeni rüzgarlardır. Rüzgarlar sahip oldukları enerjiyi hareketlerinden dolayı su yüzeyinde oluşan sürtünme kuvvetinin etkisiyle okyanus suyuna geçirirler. Okyanus yüzeyi üstündeki sürekli hareket eden hava katmanı yüzeydeki su katmanının hareket etmesine neden olur. Bu nedenden ötürü, okyanus ve atmosfer sistemleri sürekli etkileşim halindedir.
Yüzey akıntılarının diğer nedenleri dünyanın kendi ekseni etrafında dönüşü ve okyanus tabanının coğrafi yapısıdır. Okyanus tabanının yapısı her bölgede farklılık gösterirken, dünyanın dönüşü atmosfer ve okyanus sistemleri üzerinde belirli bir harekete sebep olur. Bu hareket Coriolis etkisiyle açıklanır. Dünyanın kendi ekseni etrafında doğu yönünde olan dönüşü kuzey yarımkürede hareketi sağa doğru, güney yarımkürede ise sola doğru saptırır. Hareket halinde olan hava ve su kütleleri de Coriolis kuvvetinin etkisi altındadır. (bkz. Şekil 1)
Yüzey akıntıları küresel iklim üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Dünyanın ışınım dengesinin korunabilmesi için dünyaya gelen enerjinin çıkan enerjiye eşit olması gerekmektedir. Fakat bu enlemler için geçerli değildir. Güneşten gelen ışınlar dünyanın her yerine eşit olarak düşmez. Düşük enlemlere daha yoğun enerji gelirken, yüksek enlemlerde bu durum tam tersidir. Düşük enlemlerdeki bu enerji hava ve su hareketleri yoluyla yüksek enlemlere dağılır. Bu da enlemler arasındaki sıcaklık farkını azaltır. Okyanus akıntıları olmasaydı, bölgesel sıcaklıklar aşırı değerlere ulaşırdı. Örneğin, ekvatorda aşırı sıcak olacakken, kutuplarda aşırı soğuk olurdu. Ayrıca yüzey akıntıları geçtikleri yerlerin iklimini de etkilerler. Soğuk akıntı havayı soğuturken, sıcak akıntı havanın ısınmasına neden olur. Örneğin, Rio de Janeiro ve Arica kıyı şehirleridir. Arica ekvatora Rio de Janeiro’dan daha yakın olmasına rağmen ortalama sıcaklığı daha düşüktür. (The Dynamic Ocean) (bkz. Şekil 2)
Şekil 2 Soğuk akıntının bölgenin iklimine etkisi
Derin Okyanus Akıntıları
Derin okyanus akıntılarının (Taşıyıcı Bant) en önemli nedeni suyun yoğunluk farkıdır. Bu akıntılar çoğunlukla kutuptan başlar. Yeni buzulların oluşması okyanustaki suyun tuzluluğunun (yoğunluğunun) artmasına neden olur. Yoğunluğu fazla olan su aşağı doğru hareket eder. Bu hareket derin okyanus akıntısının ilk aşamasını oluşturur. Batan soğuk su okyanusa yayılır ve sonunda yükselerek sıcak su akıntısı olarak başladığı yere döner. Böylelikle taşıyıcı bant tamamlanmış olur. (bkz. Şekil 3)
Şekil 3 Taşıyıcı bant
Yukarı doğru akıntı (upwelling) soğuk suyun yükselerek sıcak suyla yer değiştirmesidir. Yükselen yoğun suyun besin değeri yüksektir. İçinde yüksek yoğunlukta çözünmüş nitrat ve fosfat vardır. (The Dynamic Ocean) Yerini alacağı sıcak suyun ise genelde besin değeri düşüktür. Bu besin değeri yüksek su planktonların çoğalmasına uygun bir ortam oluşturur. Çoğalan planktonlar sayesinde onunla beslenen balık ve diğer deniz organizmalarının miktarı artar.
Kaynakça
The Dynamic Ocean. (tarih yok). F. K. Edward J. Tarbuck içinde, Earth Science (s. 456). Pearson Education.